doğal sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
doğal sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ağustos 2021 Cumartesi

Kansere karşı soğan kürü faydalı mı?

SOĞAN SUYUNUN FAYDALARI



Kanser

Sonuçları 2011 yılında ?Gastroenterology?de yayınlanan bir çalışmaya göre düzenli olarak kırmızı soğan tüketmek mide kanseri riskini düşürüyor. Sarımsak, pırasa, frenk soğanı ve arpacık soğanıyla aynı familyadan (Allium) olan soğan bu ailede yer alan diğer sebzeler gibi sülfür içeriyor. Bitkisel kaynaklardan alınan sülfür ise yapılan bu alanda yapılan çalışmalara göre hücre yapısının korunmasına yardımcı oluyor ve hücrenin yapısının bozularak kanserli hücreye dönüşmesini önlüyor.



Cornell Üniversitesi tarafından yapılan bir diğer araştırmaya göre soğan antioksidan etkisiyle özellikle karaciğer ve kolon kanserine karşı etkili bir koruma sağlıyor. Bu alanda yapılan çalışma sayısı oldukça fazla ancak ilgi çekici son bir istatistik daha verelim; 32 ülkede yapılan bir çalışmada, yemeklerde daha çok soğan tüketen ülkelerde prostat kanseri nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı tüketmeyen ülkelere göre oldukça az. Örneğin İngiltere´de prostat kanseri nedeniyle meydana gelen ölümler soğan kullanımının daha çok olduğu Hong Kong, Türkiye ve İran´dan 5 kat daha fazla.

Diyabet

Besin lifi bakımından zengin olan soğan kan şekeri dalgalanmalarını önler ve az miktarda besin lifi tüketimi nedeniyle yaşanan kabızlığa iyi gelir. Soğan, hem tip 1 hem de tip 2 diyabet hastalarında glikoz seviyelerinin düşürülmesine yardımcı bir sebzedir.

Solunum

Soğanın astım hastalarında akciğerlerin sıkışmasını önleyici etkisi olduğu konusunda bazı bilgiler bulunmaktadır fakat bu faydası konusunda yapılan bilimsel çalışmaların sayısı oldukça azdır. Antiseptik etkisinin solunum yoluyla ilgili hastalıklara iyi geldiği, balgamı temizlediği ve bu hastalıkların neden olduğu öksürüğü hafiflettiği bilinmektedir. Soğan suyu ve bal karışımı çocuklarda öksürüğü kesmek için geleneksel olarak kullanılan bir reçetedir.

Katarakt

Laboratuvar çalışmaları soğan suyu içmenin ve düzenli olarak soğan yemenin bazı katarakt türlerinin oluşma riskini önemli oranda azalttığını ortaya koymaktadır. Ancak ?Indian Journal of Ophthalmology? adlı bilimsel derginin 2009 Mayıs sayısında yayınlanan araştırma kobaylar üzerinde yapılmıştır ve net sonuçlar için daha fazla sayıda araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Anemi

Orta boy bir soğan (yaklaşık 110 gram) 0.2 mg demir içerir ve bu miktar günlük demir ihtiyacının %1´ine denk gelmektedir. Tabi günlük demir ihtiyacınızı sadece soğan suyu içerek karşılamanız pek mümkün değil ancak demir bakımından zengin gıdalar tüketmeye çalışıyorsanız beslenme listenize soğanı da ekleyebilirsiniz.

Tansiyon

Soğanda bulunan - quercetin- adlı bileşenin tansiyonu düşürdüğü ve hipertansiyon hastalarında tansiyon kontrolüne yardımcı olduğu yönünde araştırma sonuçları bulunmaktadır.

İdrar Söktürücü

Soğan güçlü bir idrar söktürücüdür ve kanın temizlenmesine yardımcı olur. Öksürük: Geleneksel olarak bronşit ve astım tedavisinde kullanılan soğan suyu aynı zamanda kuru öksürüğe de iyi gelmektedir. Sinek Isırıkları: Sinek veya böcek ısırığının bulunduğu bölgeye 1 adet soğan kesip sürerseniz ya da parmak ucuyla soğan suyu uygularsanız kaşıntıyı kısa sürede alır. Aynı zamanda hafif yanıkların ve küçük kesiklerin daha kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur.

11 Ocak 2020 Cumartesi

Unutkanlığa iyi gelen besinler, Unutkanlığın nedenleri

Bunama yani demans çağımızın korkutucu hastalıklarından biri olurken sağlıksız beslenme nedeniyle unutkanlık da çok sık görülüyor. 

Sınırlı hafıza kaybı, kişinin zekâ, genel kültür, dikkat, yargılama, kişilik özellikleri ya da kimlik algısını etkilemez. Unutkanlıktan yakınan kişiler yazılı ve sözlü ifadeyi anlar. Bisiklet sürme ya da piyano çalmayı öğrenebilir. Bir hafıza sorunları olduğunun bilincindedirler. Unutkanlık ve bunama aynı şey değildir. Bunama yani demans, hafıza kaybının yanı sıra günlük işlevlerin sürdürülmesini engelleyen ciddi bilişsel sorunları da içerir. Unutkanlık ise hafif bilişsel bozukluk durumunun bir parçasıdır.

"NELER UNUTKANLIĞA YOL AÇIYOR?"

 Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, unutkanlığa yol açan nedenleri ise şöyle sıraladı: "Kafa travması, epilepsi, başka nedenlere bağlı nöbetler ve beyin felçleri sıklıkla unutkanlığa yol açar. Özellikle tiroit gibi hormonal sorunlar, yatıştırıcı ilaçlar, Parkinson ilaçları, uzun süreli alkol kullanımı, yetersiz beslenme ve özellikle tiyamin eksikliği sık görülen unutkanlık nedenleri arasındadır.

Soya, inek beyni ve uskumruda bulunur. Antioksidanlar, taze sebze ve meyveler, betakaroten, likopen, A, E ve C vitaminlerinde bulunuyor. DHA (Dokosaheksaenoik Asit), bazı yosunlar, soğuk deniz balıkları (uskumru, tuna, somon), morina balığı karaciğeri yağı, tam tahıllar, süt ürünlerinde yer alıyor. Çinko et, sakatat, balık ve diğer deniz ürünleri, sardunya, uskumru, fıstık yağında yer alıyor. Koenzim Q10, sakatat, biftek, soya yağı, sardunya, uskumru, fıstık yağında, yerba mate (Yerba çayı) mate çayı, tam tahıllar, yeşil lifli sebzelerde bulunuyor. Bunların yanında sarı kantoron, biberiye, karabiber, yeşil çay ve zerdeçal da unutkanlık için yararlı olarak gösteriliyor."

18 Temmuz 2019 Perşembe

İçindeki vitamin ve mineraller vücut direncini arttırıyor

Roka, vitamin, mineraller, antioksidanlar, kalsiyum, potasyum, fosfor, magnezyum, sodyum, yüksek düzeyde C vitamini ve folik asit, yağda çözünen A, E ve K vitaminleri ve az miktarda diğer B vitaminlerine sahiptir.



 Rokanın sağlık açısından faydaları oldukça fazladır; kalbinizi korur, kilonuzu kontrol altına alabilir, göz sağlığını iyileştirebilir, kanser riskini azaltabilir, sindirime yardımcı olabilir, kan basıncını kontrol etmeye yardımcı olabilir, diyabetin önlenmesine yardımcı olur, sağlıklı kemikler için K vitamini ve kalsiyum sağlar, cildinize iyi gelir.

Yeşil yapraklı, acımsı bir tada sahip roka C vitamini açısından zengin bir içeriğe sahiptir.
 Eruca cinsine ve Brassicaceae familyasına aittir. Roka, C Vitamininin yanı sıra çeşitli mineraller, glukozinolat, kalsiyum, folat ile A, K ve P vitaminleri de yine rokanın etken maddeleridir. Roka en çok salatalarda taze tüketilir ancak diğer yeşil yapraklı sebzeler gibi makarnaya, güveçlere ve soslara da eklenebilir.



Şeker ve kolesterol hastaları mutlaka tüketmeli!

İncirin sağlığa faydaları çoktur. Cinsel işlev bozukluğu, kabızlık, hazımsızlık, diyabet, öksürük, bronşit ve astım tedavisinde kullanılır. İncir, hastalıktan sonra kilo almanın hızlı ve sağlıklı bir yoludur.



İncirler doğal şekerler, mineraller ve çözülebilir lifler açısından yüksektir. İncir, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir ve bakır gibi mineraller bakımından zengindir ve sağlık ve zindeliğe katkıda bulunan A ve K vitaminleri için iyi bir antioksidan kaynağıdır. Şimdi incirin sağlık faydalarından bazılarına yakından bakalım…

 İncirin faydaları nelerdir? 

İNCİR HAKKINDA
 İncir, dut ailesinin bir üyesi olan Ficus ağacında (Ficus carica) yetişir. İncir, insanlar tarafından tüketilen en eski meyveler arasındadır. İncir ağacı yaprak döken ve 7-10 metre yüksekliğe kadar büyüyebilen bir ağaçtır. İncir ağaçları 100 yıla kadar yaşayabilir ve ağacın yüksekliğini geçebilecek uzun ve kıvrımlı dallara sahiptir.

 Birçok tohumdan oluşur ve 3-5 santimetreye kadar büyür. Büyürken yeşil renk alırlar, olgunlaşıp büyüdüklerinde mor ya da kahverengi renge dönüşebilir. Şaşırtıcı bir gerçek; incir aslında bir meyve değildir. Botanik olarak bakıldığında incir ağacının yapraklarının uzanıp, büyüyüp bir kese içerisinde çiçeğinin oluşmasıdır.

 İncir, Sodyum, Potasyum ve Magnezyum açısından çok zengindir. Zengin bir C vitamini kaynağı olan incir, yüksek oranlarda B3, B6, B2 ve K vitamini içermektedir. Kalp ve mide için çok önemli özelliği olan lif açısından da çok zengindir. Kuru incirin besin değeri, taze incirinkinden daha fazladır. Tek bir kuru incir, yumurta yemek kadar iyidir. Taze veya kurutulmuş incir, güçlü antioksidanlar içerir.

17 Temmuz 2019 Çarşamba

Ağız kokusundan kurtulmanın doğal çözümleri

Ağız Kokusunun Nedenleri?

 Disbiyoz Toksin yükü Sarımsak gibi kokulu besinlerin fazlaca tüketilmesi
 Yetersiz diş fırçalama
 Çürük dişler Bademcik ve diş iltihaplanmaları
 Sindirim sistemi sorunları
 Sigara ve alkol kullanımı



Ağız Kokusu Nasıl Önlenir 

 Hijyen Sağlamak Öncelikle günde 3 öğün dişlerin fırçalanması çok büyük önem taşır. Bunun yanı sıra; fırçanın ulaşamadığı diş araları için de diş ipi kullanılması gerekir. Böylece, diş sağlığı korunmuş olurken ağız kokusu gibi rahatsız edici probleminde önüne geçilmiş olur. Gün içindeki besin, gıda ve içecek tüketimleri sonucunda dil üzerinde bir tabaka oluşur. Bu tabaka da ağız kokusuna sebebiyet verir. Bu nedenle; diş fırçalama esnasında mutlaka dilin temizliği de yapılmalıdır. Dilin temizlenmesi için en etkili yol; dil temizleyicisi kullanmaktır. Bu ürünü kullanırken dili iyice dışarıya çıkarıp arka kısımdan dil ucuna doğru kazımak gerekir.

 Kimyasal İçeren Ürünler Ağız kokusuna karşı pek çok ürün mevcut. Ancak; bu ürünlerin faydaları geçici. Tam bir sonuç elde etmek pek de mümkün değil. Söz gelimi; ağız spreyleri, gargaralar. Bu gibi ürünleri sürekli kullanılması sakıncalıdır. Bu ürünler, dolgulara zarar verir ve dolguları eritme özelliği vardır. Çoğunun içinde sindirim sistemi rahatsızlıklarına, bağışıklık sisteminde hasara yol açabilecek maddeler bulunur. Bu nedenle; çok sık kullanılmaması önerilir.
 Ağız Kokusuna Doğal Çözümler

 Doğal ürünler ile tedavi, her kesimden insanın ilgisini çekmektedir. % 100 doğal ve hiçbir katkı maddesi içermeyen ürünler tedavi için en doğru metotlardır. Ağız kokusu probleminden kurtulmak için de birçok doğal yöntem mevcut.

 Elma Sirkesi Doğal şifa kaynakları listesinde en baş sıralarda yer alır. Cilt sağlığından sindirim sistemi rahatsızlıklarının tedavisine burun akıntısından ağız kokusu sorununa kadar geniş bir şifa yelpazesi. Elma sirkesi; bakterileri öldürücü bir özellik taşır. Ağız kokusuna sebebiyet veren bakterileri yok ettiği için ağız kokusu sorununu da ortadan kaldırır.

 Maydanoz Maydanoz, ağız kokusunun giderilmesinde tercih edilen en popüler besindir. Yüksek klorofil içerdiği için ağız kokusunu yok eder. Her gün her öğün sonrasında az bir miktar maydanoz çiğnenmesi yeterli olacaktır. Bununla beraber, yemeklerde ve salatalarda da kullanılması etkili olacaktır.

 Yoğurt Lactobacillus ismi ile bilinen sağlık bakterileri içerir. Bu bakteriler, ağız kokusuna sebebiyet veren kötü bakteriler ile mücadele eder. Konu ile ilgili yapılan araştırma sonuçlarına göre; 6 hafta süresince yoğurt tüketen bireylerin % 80 oranında ağız kokusu probleminden kurtulduğu gözlenmiştir.

 Tarçın Kokusu ile tatlılarda sıklıkla tercih edilen tarçın doğal bir antiseptiktir. Bu özelliği ile ağızda bulunan bakterilerin yayılmasını durdurur. Böylece, ağız kokusunun giderilmesinde etkili olur. Özellikle tarçın çiğneme çubukları tüketilebilir. Siyah ve Yeşil Çay Siyah ve yeşil çayda, polifenoller bulunur.
 Profenoller, güçlü ve etkili bir antioksidandırlar. Bakterilerin oluşumunu yavaşlatırlar. Ağzın iç kısımlarına kadar güçlü bir temizleme etkisine sahiptirler. Ağız kokusu problemini yok ederler.

 Su Su tüketimi, sağlık açısından son derece önemli. Uzmanlar gün içinde belli miktarda suyun mutlaka tüketilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Su, tükürük üretimini teşvik eder. Böylece, ağızda bakteri oluşumu engellenir.

Göz Yorgunluğu İçin Doğal Tedavi Yöntemleri Nelerdir

Göz Yorgunluğunun Belirtileri Nelerdir?

 Bulanık görme, gözlerde yanma, sulanma, göz kuruması, boyun ağrısı, ışığa karşı hassasiyet, çift görme, baş ağrısı gibi belirtiler gösterir. Uzun saatler araba kullanmak,akıllı cep telefonu veya uzun süre bilgisayar ekranına bakmak, ara vermeden saatlerce kitap okumak ve yanlış ışık altında karanlık ve loş ortamda çalışmak gibi etkenler göz yorgunluğu belirtilerinin görülmesinde rol oynar.

 Göz yorgunluğunun azaltılması için doğal ve basit yöntemler uygulayabilir ve göz bozulmalarına veya daha ciddi sağlık sorunlarına yol açmadan önleminizi alabilirsiniz.

Göz Yorgunluğu İçin Doğal Tedavi Yöntemleri

Gül Suyu: Gözler için etkili olan bir diğer bitkisel karışım ise gül suyudur. Doğal gül suyunu toplamda on damla seklinde 2 temiz pamuğa damlatın. Gözlerinizi soğuk su ile yıkadıktan sonra sırt üstü uzanın ve gözlerini kapatın gül suyu damlatılmış pamukları gözlerinize koyun ve ortalama 10 dakika gözlerinizi dinlendirin.

 Soğuk Su: Bir diğer doğa mucizesi soğuk su küçük bir el havlusunu soğuk suya bandırıp çıkarın ve havlunun suyu iyice sıkın. Gözlerinizi kapatın ve soğuk havlu gözlerinize gelecek şekilde örtün yaklaşık beş dakika kadar gözlerinizi serin bir şekilde dinlendirin. Göz yorgunluğunuzun azalması konusunda etkili olacaktır.

 Göz egzersizi: Göz yorgunluğunun sebep olduğu başlıca problemlerden biride odaklanamama sorunu ve konsantrasyon bozukluğu olacaktır. Elinize aldığınız kalemi bir kol mesafesi uzakta tutun ve gözlerinizi kaleme sabitleyin kalemi sağa sola ileri geri hareket ettirip gözlerinizle takip edin 5-10 tekrar sonrası odaklanma probleminizin üstesinden gelmeye başlayacaksınız. Bunu her konsantrasyon bozukluğu yaşadığınızda tekrar edebilirsiniz.

Papatya Çayı: Bir bardak su içine 2 poşet papatya çayını ortalama beş dakika sıcak su içinde bekletin. Demlenmesi biten papatya çayı poşetlerini ister buzdolabında ister tezgâhta soğuyana kadar bekletin ve ılık düzeye geldiğinizde gözlerinizin üzerine koyup ortalama 10 dakika kadar bekletin büyük ölçüde gözlerinizdeki yorgunluğu aldığını göreceksiniz.